Bu yılki bayram, birçok ailenin sevinçle kutlayacağı bir dönüm noktası olarak görünse de, İstanbul'da 36 çocuğun bu neşeden yoksun kalacağı gerçeği dikkat çekiyor. Bayramlar, ailelerin bir araya gelip huzur, mutluluk ve sevgi paylaştığı özel dönemlerdir. Ancak her yıl olduğu gibi bu yıl da bazı çocuklar, çeşitli sebepler yüzünden bu önemli günleri kaybetme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Peki, bu çocuklarımız neden bayram sevinci yaşayamayacak? İşte bu sorunun yanıtı haberimizin detaylarında yatıyor.
İstanbul, yalnızca Türkiye'nin değil, dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri. Ancak bu kalabalığın içinde, maalesef birçok çocuk ailelerinin kötü ekonomik koşulları, sağlık sorunları veya sosyal yetersizlikler gibi sebeplerle bayram sevinçlerinden mahrum kalıyor. Bu durumda olan 36 çocuğun hikayesi, bir çok aile için gözler önüne serilen bir sosyal sorunun bir parçası. Onların bayram sevincinden mahrum kalmaları, pek çok ailenin yaşadığı zorlukları simgeliyor.
Bu çocuklardan bazıları, ailelerinin maddi durumunun yetersizliği nedeniyle bayram harçlığı almayı ya da yeni giysiler edinmeyi başaramazken, bazıları ise sağlık sorunları veya aile içindeki sosyal huzursuzluklar yüzünden bayramın getirdiği neşeden uzak kaldı. İstanbul’un farklı semtlerinde yaşayan bu çocuklar, bayram gününü yine çoğu çocuk gibi geçirebilmek için umutla bekliyorlardı. Ancak hayatın acımasız gerçekleri, onların bu hayallerini erteledi.
Bayramların esas amacı sevgi ve paylaşım üzerinedir. Bu nedenle, herkesin bu çocukların sevinçlerine katkı sunması büyük bir önem taşıyor. Yardım kampanyaları, sosyal dayanışma projeleri ve hayır kurumları, bu çocukların bayram sevinçlerini paylaşmalarına yardımcı olabilir. Toplum olarak üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek, bu çocukların yaşamlarını bir nebze de olsa güzelleştirmektedir.
Bu bayramda 36 çocuğumuzun sevinç yaşamaması dikkate değer bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Şimdi sadece bu çocuklar için değil, diğer çocuklar için de bayram süresince yapılacak olan yardım etkinliklerine katılmak elzem. Ayrıca, bireysel olarak ailelerin de kendi çevrelerinde benzer durumda olan çocuklar için çeşitli yardımlarda bulunmaları, bu konudaki bilinçlenmeyi artırabilir. Bütün bunlar, toplumsal yapı içerisinde mutluluğun yayılmasına vesile olacaktır.
Bayramda yaşanan bu olumsuz durumu değiştirmek için, çeşitli sosyal hizmet projeleri, kurumlar ve gönüllüler devreye girmeli. Herkesin kendi imkanları ve kaynaklarıyla bu çocukların bayramlarını güzelleştirmek üzere harekete geçebilmesi, hayal ettiğimiz sevgi dolu toplumun temellerini atmamıza olanak sağlar. Bayramlar, bir araya gelme zamanlarıdır; bu nedenle, bu 36 çocuğun yüzlerinde bir gülümsemenin de yer alabilmesi adına toplumun el birliğiyle çalışması gerekiyor.
Sonuç olarak, 2023 yılı bayram döneminde İstanbul’da 36 çocuğun bayram neşesine erişememesi hepimizi üzmeli ve harekete geçirmelidir. Unutulmamalıdır ki, toplum olarak çocuklarımıza en önemli yatırım sevgiyi ve mutluluğu vermekten geçer. Bu bayramda, sevgiyi paylaşarak onları bu önemli günde yalnız bırakmayalım; küçük bir iyilik, büyük değişiklikler yaratabilir!