İstanbul'un kırsal kesimlerinde yaşanan bir trajedi, bölge halkını derinden sarstı. Beşiktaş ilçesine bağlı bir köyde yaşayan 35 yaşındaki çoban, geçirdiği talihsiz kaza sonucu sulama kanalına düşerek hayatını kaybetti. Olay, köydeki sakinler tarafından büyük bir üzüntü ile karşılandı. Bu üzücü olay, doğal kaynakların ve altyapının yeterliliği konusundaki endişeleri de tekrar gündeme getirdi.
Çoban, sabah saatlerinde hayvanlarını meraya götürmek üzere yola çıktı. Aynı zamanda bölgedeki sulama kanalları da gün içinde yoğun olarak kullanılıyor. İddialara göre, çobanın birkaç hayvanı su içmek için sulama kanalına yaklaştı ve çoban da onları takip etti. Bu sırada dengesini kaybederek derin sulama kanalına düştü. Olayı gören diğer çobanlar hemen 112 Acil Servis’e haber verdi ancak, müdahale için gelen ekipler çobanın hayatını kaybettiğini belirledi.
Kazanın ardından köyde düzenlenen toplantılarda, benzer olayların önlenmesi adına çeşitli öneriler gündeme geldi. Köy muhtarı, sulama kanallarının güvenliği konusunda gerekli önlemlerin alınması çağrısında bulundu. “Bu tür kazaların yaşanmaması için sulama kanallarımızın etrafına güvenlik lambaları ve uyarı levhaları konulmalı. Ayrıca, bu tür alanların tamirat ve bakımı düzenli olarak yapılmalı,” dedi. Yerel yönetimler tarafından da sulama kanallarının çevresindeki güvenliğin artırılması amacıyla yapılacak yeni düzenlemelerin bir an önce hayata geçirilmesi gerekliliği vurgulandı.
Bu olay, aynı zamanda köydeki hayvan yetiştiricilerinin de daha fazla önlem alması gerektiğini bir kez daha gösterdi. Çobanların, hayvanlarla birlikte sulama kanallarından uzak durmaları ve gerektiğinde yardım istemeleri gerektiğinin altı çizildi. Bu trajik olay, İstanbul’un kırsal kesimlerinde hayvan yetiştiriciliği yapanlar için bir uyanış olabilir. Zira, her yıl bazı bölgelerde sulama kanallarına düşme veya diğer kazalar nedeniyle meydana gelen ölümler, çoğu zaman önlenebilir durumlar. Yerel halk, bu tür kazaların önlenmesi adına daha fazla eğitim ve bilgilendirme çalışmalarının yapılması gerektiğini belirtiyor.
Sonuç olarak, İstanbul'un kırsal bölgelerinde yaşanan bu tür kazalar, yalnızca bireysel kayıplarla sınırlı kalmamakta, toplumsal fayda gözetilerek gerekli önlemler alınması gerektiği gerçeğini de ortaya koymaktadır. Olayın ardından bölge sakinlerinin yalnızca acıları değil, aynı zamanda daha güvenli bir çevre ve yaşam standartları için verilmesi gereken çabaların da altı çizildi. Hayatını kaybeden çobanın ailesine ise chdbumcba tüm köy halkı tarafından destek olunacağı ve bu zor sürecin beraberce atlatılacağı ifade edildi.