İstanbul, son dönemde özellikle denizlerde yaşanan müsilaj sorunu ile gündeme gelmişti. Bu sorun, hem ekosistemi hem de deniz yaşamını ciddi şekilde tehdit ediyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, bu bağlamda harekete geçerek büyük bir denetim ve müdahale süreci başlattı. Alınan tedbirler kapsamında, deniz kirliliğine neden olan işletmelere yönelik sert önlemler uygulanmaya başlandı. İşte, Türkiye'nin en büyük metropolünde yürütülen bu önemli mücadelenin detayları.
Müsilaj, denizlerdeki aşırı besin maddesi (özellikle nitrojen ve fosfor) yüklenmesi ile oluşan bir durumdur. Bu durum, plankton ve alglerin aşırı çoğalmasına neden olarak, deniz yüzeyinde kalın bir tabaka oluşturan bir madde birikimi şeklinde kendini gösterir. İstanbul’da 2021 yazında yaşanan müsilaj krizi, denizlerdeki ekosistem dengesinin bozulduğunu, insan sağlığını ve deniz yaşamını tehdit eden bir sorun olduğunu ortaya koydu. Uzmanlar, bu sorunun önüne geçmek için endüstriyel atıkların denizlere deşarjını sınırlandırmanın elzem olduğunu vurguluyorlar. Dolayısıyla, deniz kirliliği ile mücadelede işletmelere yönelik denetimlerin sıkılaştırılması oldukça önem taşıyor.
Son yapılan denetimlerde, İstanbul'daki 268 işletmenin çevre kanunlarına ve deniz canlılarının yaşam alanlarının korunmasına aykırı hareket ettiği belirlendi. Bu işletmeler, atık su deşarj sistemlerinde eksiklikler ya da kirlilik yaratan diğer faktörler nedeniyle kapatıldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, su yüzeyinde oluşan kirlilikle mücadele amacıyla yapılan denetimlerin artırılacağı ve işletmelere karşı son derece katı bir tutum sergileneceği konusunda kararlı olduklarını belirtti. İstanbul'da sürdürülen bu denetim sürecinin etkileri, deniz canlılarının yaşam alanlarının yeniden canlanması ve ekosistemin dengelenmesi açısından kritik bir öneme sahip. Müsilajın besin zincirindeki yeri dikkate alındığında, bu mücadele toplum sağlığı açısından da son derece önemli sorunların çözümü açısından belirleyici olacak. Ayrıca, denizlere deşarj edilen kirliliklerin azaltılmasıyla, İstanbul'un deniz yaşamı tekrar sağlıklı bir hale getirilecek.
Sonuç olarak, İstanbul'da yaşanan müsilaj sorunu ile mücadelede yürütülen bu denetimler, yalnızca günümüzdeki kirliliği önlemekle kalmıyor, aynı zamanda gelecekteki su ekosisteminin korunmasına yönelik de önemli bir adım atılması açısından büyük bir anlam taşıyor. Bu bağlamda, bilinçli bir toplum oluşturmak, denizlerin korunması ve temiz tutulması adına büyük bir sorumluluk gerektiriyor. Denetimlerin artırılması, toplumda çevre bilincinin ön planda tutulması, atık yönetimi ve sürdürülebilirlik üzerine yapılacak çalışmalar ile İstanbul’un denizleri ve çevresi için daha temiz bir gelecek mümkündür.