Türkiye, 2023 yazına girmeden önce, özellikle haziran ayında beklenmedik sıcaklıklarla karşı karşıya kaldı. Meteoroloji verilerine göre, 1968'den bu yana kaydedilen sıcaklık ortalamaları incelendiğinde, bu yıl haziran ayının Türkiye için tarihine geçtiği anlaşılıyor. Ülke geneline yayılan sıcak hava dalgası, tarımdan enerji tüketimine, sağlık sorunlarından doğal yaşam döngüsüne kadar birçok alanda etkilerini gösterdi. Peki, son 55 yılın en sıcak dördüncü haziran ayını yaşamamızın altında yatan nedenler neler? İşte detaylar!
Son yıllarda meydana gelen iklim değişikliği, dünya genelinde sıcaklıkların artmasına neden oluyor. Türkiye de bu durumdan etkilenmekte. Küresel ısınma ile birlikte, yaz aylarında yaşanan sıcaklık rekorları, beklenen iklim normaline göre çok daha üst seviyelere ulaşmaktadır. Meteoroloji Genel Müdürlüğü tarafından sağlanan verilere göre, bu yıl haziran ayında sıcaklık ortalamaları, mevsim normallerinin yaklaşık 3-4 derece üstüne çıkmış durumda. Özellikle ülkenin güney ve iç kesimlerinde 45 dereceye kadar varan sıcaklıklar kaydedilirken, bu durum hem insan sağlığını hem de ekosistemi tehdit ediyor.
Artan sıcaklıklar, tarımsal üretimi de olumsuz etkilemektedir. Bazı bölgelerde mahsul hasadı erken yapılmak zorunda kalırken, diğer bölgelerde ise aşırı sıcaklardan ötürü kuraklık tehlikesi baş göstermektedir. Örneğin, bu yıl özellikle Ege ve Akdeniz bölgelerinde domates gibi yaz sebzelerinin verimliliği önemli ölçüde azalmış durumda. Ayrıca, enerji talebinin artması ile birlikte, elektrik tüketimi de zirve yapmış durumda. Yerel yönetimler, bu aşırı sıcakların elektrik tüketimine etkilerini yönetmekte zorlanıyor. Özellikle sıcakların artması tüketimi daha da artıracak gibi görünürken, bu durum elektrik kesintilerine sebep olabilir.
Sonuç olarak, Türkiye'nin son 55 yılının en sıcak haziran ayını yaşaması, iklim değişikliğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Bu noktada, bireyler olarak çevresel farkındalık ve enerji tasarrufu bilincini artırmak büyük önem taşımaktadır. Hükümet ve yerel yöneticiler de iklim değişikliği ile mücadele ederken, sürdürülebilir enerji politikaları geliştirmek zorundadırlar. Önümüzdeki ayların sıcaklık verileri, bu yılın haziran ayının ne denli kritik bir dönüm noktası olduğunu daha iyi anlayabilmemiz için önemli bir referans olacaktır.